-
1 dolaşmak
броди́ть* * *1) броди́ть, разгу́ливать, прогу́ливаться; обходи́ть (весь город и т. п.)bahçede dolaşmak — броди́ть по са́ду
denizlerde dolaşmak — борозди́ть моря́
kayıkla dolaşmak — соверша́ть прогу́лку на ло́дке
sokaklarda dolaşmak — броди́ть по у́лицам
yüzlerinde bir tebessüm dolaşıyordu — на их ли́цах блужда́ла улы́бка
2) соверша́ть круг, кружи́ться, циркули́ровать3) обходи́ть, огиба́тьbu yoldan giderseniz, çok dolaşırsınız — е́сли вы пойдёте э́той доро́гой, то дади́те большо́й крюк
4) -i осмотре́тьmüzeyi dolaşmak — осмотре́ть музе́й
şehri dolaşmak — осмотре́ть го́род
5) перен. распространя́ться, ходи́ть (о слухах, новостях и т. п.)öyle bir söylenti dolaşıyor — хо́дит тако́й разгово́р
6) запу́тываться тж. перен.dili dolaşıyor — у него́ язы́к заплета́ется
saçları dolaştı — у неё во́лосы спу́тались
-
2 dolaşmak
1) ходи́ть, броди́ть, разгу́ливать, прогу́ливаться; обходи́ть (весь город и т. п.); соверша́ть путеше́ствие, стра́нствовать2) обходи́ть круго́м, кружи́ться3) обходи́ть; огиба́ть; идти́ кружны́м путём4) распространя́ться, ходи́ть (о слухах, новостях и т. п.)5) прям., перен. запу́тываться, заплета́тьсяayağ(ın)a dolaşmak — запу́таться (напр. о ногах и т. п.)
birbirine dolaşmak — зацепи́ться друг за дру́га (о чём-л.)
6) патрули́ровать, охраня́ть дозо́ром -
3 dolaşmak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > dolaşmak
-
4 ayak altında dolaşmak
= ayakların altında dolaşmak верте́ться / пу́таться под нога́ми; меша́ть -
5 ayakların altında dolaşmak
-
6 arkasında dolaşmak
= arkasında gezmek [неотсту́пно] ходи́ть за кем -
7 ayağına dolaşmak
= ayağına dolanmak а) де́йствовать, подо́бно бумера́нгу; уда́рить рикоше́томб) препя́тствовать, создава́ть затрудне́ния (кому-л.) -
8 aylak aylak dolaşmak
слоня́ться без де́ла -
9 burası benim dolaşmak / gezmek
-
10 çarşı ve pazar dolaşmak
ходи́ть по магази́нам -
11 dere tepe dolaşmak
-
12 dili dolaşmak
мя́млить; заплета́ться - о языке́ -
13 dillerde dolaşmak
стать при́тчей во язы́цех -
14 elden ele dolaşmak
= elden ele gezmek ходи́ть по рука́м -
15 etekleri ayağına dolaşmak
растеря́ться, потеря́ть го́лову (от спешки, волнения и т. п.) -
16 ev ev dolaşmak
= ev ev gezmek ходи́ть из до́ма в дом -
17 kapı kapı dolaşmak
а) ходи́ть от две́ри к две́ри, ходи́ть по дома́мб) обраща́ться во мно́гие учрежде́ния, стуча́ться в ка́ждую дверь -
18 kucaktan kucağa dolaşmak
= kucaktan kucağa gezmek меня́ть мужчи́н, ходи́ть по рука́м -
19 önünde arkasında dolaşmak
-
20 peşinde dolaşmak
= peşinde gezmek ходи́ть по пята́м (с какой-л. целью)
См. также в других словарях:
dolaşmak — nsz 1) Gezmek, gezinmek Belki otuz defa belki kırk defa, otelin merdivenlerini inip çıkıyor, her yeri dolaşıyor. M. Ş. Esendal 2) Doğru gitmeyip yolu uzatmak Bu yoldan giderseniz çok dolaşırsınız. 3) Dönüp başka bir yönden gelmek Dolaş da arka… … Çağatay Osmanlı Sözlük
avare dolaşmak — işsiz güçsüz, başıboş, aylak dolaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
orası senin, burası benim dolaşmak (veya gezmek) — durmadan gezip dolaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
salma gezmek (veya dolaşmak) — başıboş hayvan gibi dolaşmak Ne olacak çobansız köyde kurtlar boş oturacak değil ya işte böyle salma dolaşırlar. R. Akyavaş Sokaklarda salma geziyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarşı pazar dolaşmak (veya gezmek) — alışveriş edilen her yeri dolaşmak Her gün çarşı pazar dolaşarak ona küçük bir apartman hazırlamaya çalışıyoruz. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayakaltında dolaşmak — bir işe yaramadığı hâlde herkesin işine engel olacak biçimde ortalıkta dolaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ev ev dolaşmak (veya gezmek) — her eve uğrayarak dolaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eteği ayağına dolaşmak — eli ayağı dolaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağızdan ağıza dolaşmak (veya geçmek) — bir sözü herkes birbirine söylemek Gazeteye yansıyan haber ağızdan ağıza geçerken açıklığını hemen hemen tamamen kaybetmiştir. Halikarnas Balıkçısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dilden dile dolaşmak — çok konuşulmak, uzun süre bahsedilmek Adları dilden dile dolaşan insanların en büyük hususiyetlerinden biri de güzel konuşmalarıdır. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
doktor doktor gezmek (veya dolaşmak) — tedavide çabuk ve kesin sonuç almak ümidiyle birçok doktora başvurmak Çare bulunsun diye az mı ebe kapısı çaldılar, doktor doktor gezdiler? A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük